Önemsiz olaylar silsilesi
içinde kalmıştım. Dışına çıkmak istedim ama kapı kilitliydi. Dışarda kum fırtınası
vardı. Yine de olduğun mekândan iyidir dedim. Bozuk sütlaca benden önce biri
iki kaşık atmıştı. Ben pipet ile çekersem beni zehirlemez diye düşündüm. Pipet
yoktu mutfaktan su borusunu sökmeye çalıştım. Yönetici geldi çok ses oluyor pazar
pazar dedi. Pazar olduğunu fark ettim ve neden kiliseye gitmiyorum dedim. Zaten
hiç gitmemiştim. Tekrar vazgeçtim ve çatıya çıktım. Martıların açlıktan tüyleri
dökülmüştü. Onlara verecek bir şeyim yoktu. Öldüreyim de kurtulsunlar dedim.
Yağmur giderinden bir fare geldi. Gidemedim geri geldim dedi. Ben orası yağmur
suyu için dedim. Evet bende kimlik karışması var, psikoloğa gitmem lazım dedi
fare. Terapi gören kediler havlamaya başlar. Sen de onların kedi olmadığına
karar veririsin. Kararlar bir deftere yazılır dolma kalemle. O kalemin
mürekkebi hiç bitmez. Yazan yazmayan bir masada oturmuşlar. Kalemlerini takas
etmişler. Kelimelerini de takas etmişler. Salata olmuş tüm kitaplar. Okuyanlar
düğüm olmuş birbirine.