İftira atanlar buraya diye bağırdım. Kimse kalkmadı
yerinden. Ne uğursuz bir kalabalık. Bir dürüst
adam yok aralarında. Bir karga kalktı ve gak dedi. O an kimse anlamadı. Karga kime iftira atmış
olabilir ki. Acaba iftiraya uğrayan olarak mı kalktı ayağa, isyan ederek. Karga
dile geldi, “beni besleyenlerin gözünü oymuyorum bir kere. Kuru iftira”. Ya karga,
iftiranın ıslağı nasıl olur dedim. Balık atarsa iftira ıslak olur dedi. Deniz şartları
kara şartları aynı değil tabi. Denizde en çok kim yalan söyler. Solungacı olmayanlar.
Solungaçları olan bir insan olmak okyanusların dibinde. Hızlı yüzen, asla
köpekbalıkları tarafından yakalanamayan bir solungaçlı insan. Biri, “bunu sağlarız
ama derinin üzerinde pullar oluşacak, razı isen olur” dedi. Peki karaya
çıktığımda nasıl olacak. Karada olduğum zaman kazıtmam gerekiyormuş pullarımı ama
bir küvet dolusu pul çıkar ve derinde
yer yer yararlar oluşur dedi kazınmadan dolayı.
Denizde yaşamanın karada ayrı bedeli oluyor arkadaş. Pullarım var diye o
derinliğin esrarından vazgeçemem. Denizanaları diplerde rengarenk.Sanki lazer ışıkları
ile disko spotu gibiler. Dans ediyoruz bin feet derinde.
balık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
balık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
17 Şubat 2018
26 Mart 2014
Israrın Zararı
Denenmişleri denemekten vazgeçemezsin bazı zamanlar. Tüm atasözlerini duymazdan gelir bir umutla tekrar denersin.
Değişmez yasaların senin için hususi değişeceğini umut ederek bir daha denersin. Şeytanın bacağını kıracağım diye betimleyerek bir daha denersin.
Tüm dostların yeter artık dese de bir daha denersin. Göremediğini görenler çevrende çok olsa da onları duymazsın ve tükenene kadar umudun kendini azimli diye adlandırarak ısrarcı bir çocuk gibi yine denersin.
Oysa bu tekrar denemeler azimli olmandan değil çaresizliğindendir aslında. Alternatifini bulamadığın için elinde olana ısrarla sarılman ve ondan ayrılamaman.
Ulaşamıyorsan istediğine, planlar doğru olsa da sonuçlar istediğin gibi değilse, vazgeçmeyi ve geri çekilmeyi bil. Geri çekilip kendini dinlemeyi ve izlemeyi bil.
O zaman göreceksin ki ya inandığın şey tam hazır değil, ya da sen onu gerçekleştirmek için henüz hazır değilsin.
Geri çek kendini ve sessiz kal bir süre. Sadece su ve hava yeter bana bir süre de ve hafifle.
Bırak yeni kıvılcımlar canlansın beyninin kıvrımlarında. Yeni gelenin öncekinden çok daha büyük bir balık olduğunu göreceksin.
Ve ısrarla denediğin ve istediğinin aslında bu büyük balığı yakalamak için bir yem olduğunu farkedeceksin.
İşte o gün sihri çözeceksin. Böylece sükunetin, çığlıklara ve naralara karşı daha gösterişli ve etkileyici olacak. İnan.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)