28 Mart 2021

tamahkar (6dk.)



Tamahkar adamsan eğer bir sahtekarın avı olacaksın demektir. Sahtekârlık bir meslektir ve okulu da vardır. Karpuz kesenler ancak son dilimi kendilerine alırlar. İşin başında isen o işten kendine çok beklentin olmasın. Sepette yumurtalar çürümez ama kırılmayacağını da kimse garanti edemez. Neyi bana garanti edersin dediğimde; “sadece aşkımı, o da sana yetmeli” dedi. Ben de “garanti süresi ne kadar” dedim. Tek gecelik dedi. Sabaha selamlaşmadık bile. Şimdi ismini de unuttum. Diş macununu koydum tost ekmeğinin arasına kaşar bitti diye. Tereyağı az sürseydim bence lezzet de tamamdı. Hem doyuyorsun yerken hem de dişlerin parlıyor. Sümüğü akan çocuklar kollarına silerken biraz da tadına bakarlar. O tadı gizlice severler aslında. Ondan mendil istemezler pek. Minibüs şoförleri ücretleri toplarken arkadan öne doğru uzatın derler. En önde oturan kime uzatacağını bilemez  ve ücretini ödemek için kalkar en arkaya geçer. Elden ele uzatalım dersin, o zamanda çolak bir adama  denk gelirsen adam ayağıyla uzatır şoföre.

Minnettarım

 


-Çok güzeldi değil mi

-Ha? duymadım aşkım ne istedin?

-Çok Güzeldi değil mi dedim.

-Nedir güzelim güzeldi dediğin.

-Evliliğimiz, beraber hayatımız.

-Nihal lütfen…Yorma kendini böyle.

-Sence öyle değil miydi?

-Aşkım, güzel çiçeğim nasıl dersin öyle.

-Akif, çok üzgünüm. Affet beni.

-Neler diyorsun sen Nihal. Ne affetmesi.

-Seni yalnız bırakmak istemezdim. Ölmekten korkmuyorum fakat….

-Güzel çiçeğim lütfen, böyle yapma, söz vermiştin.

-Evet, savaşacağım diye söz verdim, savaştım da.

-Evet, savaşıp yeneceksin. Çocuklarımız bizi bekliyor.

-Burak daha çok küçük, bebek daha o.

-Nihal ağlama lütfen, bak ilaç etkisi azalıyor sonra. Canın yanacak.

-Nilüfer güçlüdür, sizi çekip çevirir. Ama Burak anne hasretini hep duyacak.

-Nilüfer de, Burak da annelerine kavuşacak.

-Akif, lütfen…

-İyileşeceksin, evimize gideceğiz, sonra çocuklarla…

-Akif, yapma, yeter artık.

-Evet, çocuklarla upuzun bir tatile çıkacağız…

-Akif dinle beni…

-Ne zaman dönmek istersek o zaman geri döneceğiz evimize…

-Akif yeter!.. Yeter!.. yeter!..

-Nasıl… Nihal sakin ol. Lütfen çiçeğim…

-Akif, ben artık senin çiçeğin değilim. Soldum, kurudum ben artık görmüyor musun?

-Nihal…bak…

-Sözümü kesme. Bunu inkâr edip, yok saymamız beni iyileştirmiyor, hatta beklenen zamanı da ileri atmıyor. Çocuklarımı getir bana Akif, vedalaşmak istiyorum.

-Veda mı, yoo veda meda yok.

-Akif...! çocuklarımı getir bana dedim.

-Ama onlara nasıl söylerim? Diyemem ben Nihal… diyemem.

-Sen sadece getir. Annelerin artık olmayacağını annelerinden duymalılar. Benim sesimle, benim kelimelerimle.

(Adam hastane odasından gözyaşlarını saklamaya çalışarak hızlıca çıkar. Kadın yatağında, sağında perdeleri açık olan büyük pencereden dışarıyı süzmek için başını sağa çevirir.)

-Seni görebiliyorum…

-Sanmıyorum. Sadece burada olduğumu hissediyorsun diyelim.

-Öyle olsun. Ama senden korkmuyorum.

-Öleceğini bilenler benden korkmaz ki zaten.

-Teşekkür ederim.

-Peki, ama ne için?

-Çocuklarımla vedalaşacak kadar zaman tanıdığın için.

-Öyle bir şey söylemedim.

-Ama, hayır lütfen, böyle olmaz, biraz daha zaman.

-Zaman bellidir, değişmez.

-Çok üzülürler, Akif hele perişan olur.

-Olması gereken ancak olacaktır. Sen onlar için neyin daha doğru olduğunu bilemezsin.

-Evet, böyle daha iyi olacak gibi.

-Olacak olan en doğru olandır. Rahat olmalısın.

-Rahatım, çok rahatım. Şimdi mi.

-Şimdi. Yastığına güzel yerleş. Saçlarını düzelt. Gözlerini kapa ve en mutlu anlarını anımsa. Evet, böyle, seni bu tebessümünle bulacaklar.

-Minnettarım…

 

13 Eylül 2020

adil (6dk.)


 

Bana adil değilsin diyorsun. Peki kabul ediyorum bu eleştirini. Ama söyle bana kim adil bu karanlık dünyada. Perdeleri açmak istiyorum tüm dünyaya ışık girsin. Hem dünyaya hem de içi karamış insanlara. Kimi suçlamalıyız karanlık insanlar için. Bir mafya babası ile tanıştım geçenlerde. Bana övünerek kara bir defter gösterdi. İçinde bugüne göre kadar öldürdüğü adamların ismi varmış. Dedi ki onun sayesinde denge oluyormuş dünyada. O defterdekiler hayatta olsa dünyanın karışacağına inanıyor adam gayet net. Kendini görevli sanıyor bu konuda. Suç işlemenin bile bir adabı olmalıymış. Bu adaba uymayanları oyun dışı etmezsen kontrol iyice kaçar diyor. Kötülüğe liderlik edeni gerçekten suçlamalı mıyız? Kötülüğün yok olacağı bir dünya var olamayacağına göre başında bir lider olması çok yanlış değil kontrollü kötülük için. Kendin bizzat öldürüyor musun dedim. Eğer bana meydan okumuşsa evet ama genel düzeni bozmuşsa ben kararı veririm uygularlar dedi. Mafya olmak halka bir hizmet mi acaba. Hiç mafya olmayan bir toplumda suçu kim organize edecek. Saygı duyuyorum adama artık. Mesleğini icra ederken seyretmek isterim dedim. Olur ama bir şartım var dedi.