19 Şubat 2018

salsa(6dk.)


O ne ateşli danstır ya salsa. Çalkala çalkala, müthiş. Kendimi en iyi ifade edebildiğim danstır. Valsi pek sevmem. Saray davetlerinde genelde ağır kostümlerimiz ile vals yapıyoruz tabi. Ama bir keresinde Kont Alves’in davetinde, orkestraya işaret ettim ve öncesinde verdiğim yüklü bahşiş sayesinde latin müziği salonu doldurdu. Donup kalmış misafirler dans pistinin kenarına pireler gibi kaçışıyorlardı. Kim dans edecek bu müzikte diye birbirlerini sorgulayarak bakıyorlardı. Ortada bir ben kaldım. Cebimdeki kara maskemi takmış, ellerim başımın üstünde omuzlarıma paralel dalgalanıyordu. Kalçalarım kontrolsüz kendini arıyordu çalkalanarak, bana bir eş lazım der gibi dönerek çevremi kalçamla davet ediyordum. İşte o an salonda tek kırmızı elbiseli kadın, kızıl saçları ile eteğini yukarı çeke çeke gelmeye başladı ritme uyarak. Pistin ortasında birbirimizi bulduğumuzda çevredekiler çığlık atıyordu çünkü onlara göre onların önünde sevişiyorduk. Müzik şahlanıyordu, seyredenler hasetlik ve hayranlık arasında sıkışmıştılar. Sonra boynunda o lezzet damarlarını gördüm. Onca kişinin içinde ısırdım kana kana içmek için kanını. Hiç karşı koymadı.