Sana zarar verenleri biliyor olmana rağmen, onlardan uzak kalamamanın hatta onlara yakın olmayı daha çok tercih ediyor olmanın açıklaması ne olabilir.
Bu tutumu insanoğlu, hem ruhsal olarak hem de bedensel olarak sergilemeye devam eder. Kendine zaman zaman sözler verse de, gün gelir aynı hataların içerisinde yine bulur kendini. Hayır diyemiyor olmanın kızgınlığı daha da hatalara doğru iter insanoğlunu.
Bu tutumu insanoğlu, hem ruhsal olarak hem de bedensel olarak sergilemeye devam eder. Kendine zaman zaman sözler verse de, gün gelir aynı hataların içerisinde yine bulur kendini. Hayır diyemiyor olmanın kızgınlığı daha da hatalara doğru iter insanoğlunu.
Kendisine zarar veren şahsiyetlere de ya da sağlıksız yaşamına dur diyemiyor olmak, bilinçaltında fark etmeden kendi özüne karşı bir öfke uyandırır. Çünkü her beden ve ruh, yaradılışında kendini korumak ve muhafaza etmek üzere şartlanmıştır.
Buna ayak uyduramayan iradeden dolayı, zekâ devreye girer ve savunma mekanizmaları oluşturarak, kişiyi işliyor olduğu suçtan dolayı rahatlatır ve mazeretler ya da haklı gerekçelerle kendine karşı duyduğu öfke izole edilir.
Ama izolasyon sadece saklar, ya da meydana çıkmasına engel olur. Maalesef yok etmez o derinleşmekte olan, kendine karşı duyduğunuz öfkeyi.
Sakladığımız şeyleri yok saymaktır esasen en büyük hatamız. Görünmüyorsa yoktur denklemi üzerine kurulmuş bir hayat ne kadar sahtedir düşünsenize. Kimsenin görmediğini bilseniz bile sizin bildiğiniz bir gerçeği ne kadar salkıyabilir siniz ki kendi benliğinizden?
Ne kadar derine iterseniz o kadar büyük bir basınçla taşacaktır zamanı geldiğinde o yanıltmalar. Aynı yıllarca sessiz kalmış bir volkan gibi.
Bunların hepsine rağmen, hatalar ve acılar olmalı tabi ki insanın hayatında. Acıları alış ve kabulleniş şeklimizdir bize şekil veren. Ama hatalarımızı görmezden gelip, acılarımızı yaşamak yerine saklamayı tercih ettikçe, bir volkan gibi patlayacağımız günden korkmamız gerekir.
Zira o vakit, en yakınımızda olan, en sevdiklerimiz zarar görecektir o kızgın lavlardan. Bunu hiçbirimiz ve hiçbir sevdiğimiz hak etmiyor öyle değil mi? Görünmüyorsa yoktur. İşte en tehlikeli düşünce şekli.
Hiçbir şeyi saklamamalıyız ruhumuzun katmanlarında, bizden başka kimse henüz onun var olduğunun farkında olmasa bile.