04 Ağustos 2011

Solma Ellerde




Onun doğumu ile gelen karanlıktan o suçlu değildi. O doğarken anasız kaldı, ben ise ruhumun eşini kaybettim. Seneler acımı yok etseydi doya doya sarılabilirdim ona. 
Oysa saçları, gözleri o kadar benziyordu ki annesine. Kızım gelinliğini giydiği gün, aşkım kanatlandı geldi sanki bir melek gibi ve kulağıma fısıldadı: '' Ben giyememiştim gelinliği ama kızımız kadar güzel olamazdım zaten. Sarıl ona ve onu sevdiğimi söyle.''
Ben titrerken diğer meleğim geldi beyazlarla, ne kadar güzeldi. İlk kez sarıldığımda ona tüm sevgimle, o şaşkın, ben pişmandım geçen senelere. ''Kızım annen seni çok seviyor'' dedim. Ağlarken gülümsedi ve dedi ki, ’’Bunu ben hep biliyordum baba. Onun canını taşıyorum ve ona hala aşık adamın kızıyım.’’
Onun, canımın bir parçası olması, o kadar güzel ki. Eşimi o doğduğunda kaybettim. Kendimi ise o başkasına giderken buldum. Güle güle gülüm, solma bensiz ellerde.