29 Temmuz 2018

bozan (6dk.)


Ezber bozan adamım ben. Sınırları aşarım. Sınırda tatbikata da katıldım. Havacıydım ben. Düşmana hava bombaları atıyorduk. Havamızın altında eziliyor kalıyorlardı. Ne havalı askerdik be. Kasaturam ile tavşan avlardım. Kulaklarının arasına nişan alırdım, attığımda göğsünden vururdum. Zıplıyor ya kendi kendini bitiriyor hayvan. Kurtulmak isterken ecelini buluyor. Acımasız olucan avcı isen. Beni avlamak isteyen de oldu tabi. Kayanın arkasına saklandım ve elimdeki kasaturayı kendi boğazıma yasladım, bekledim. Bulsaydı beni çığlık atarak kendi boğazımı kesecektim. Öyle bağıracaktım ki keserken boğazımdan kan adamın yüzüne doğru fışkıracaktı. Adeta giderken kanımla boğacaktım onu. Okla Tarzan vurdum ormanda bir kez. Sarmaşıklara tutunmuş, içmiş nara atarak voltalıyor ormanda. Bir elinde şarap şişesi bir elinde sarmaşık basıyor narayı. Oku yiyince yere düştü. Son nefesini verirken "O Jayn var ya, beni terk etmeyecekti " dedi. Rezil Tarzanın cenazesini maymunlar kaldırdı.

28 Temmuz 2018

bulundu (6dk.)


Aranan kan bulundu dediler. Oysa adamın yarası kanamıyordu. Robot olduğunu düşünüyordum. İngiliz anahtarı ile yanına gittim tamir için. Ama yanıma ayrıca bir ingiliz almadığım için anahtar işe yaramadı. Maymuncuk var mı diye sordum ayıcık var dediler ve zebra tişörtlü bir rus ayağa kalkıp üzerime yürüdü. Tam bir ayıcıktı. Senin kürkünü odama yere sericem dedim ama adam zebra kılıklı ayıcık, kürk yok. Beyaz fokların kürkü daha makbul diyorlar ama çevreciler kapıya zincirler kendini şimdi. Foktur git derim ama yemezler. Kuzey kutbu ışıklarında kaldı arabam. Yeşil yanmıyor hep sarı bu aralar. Beklemedeyim devamlı ama hazır. Foklar ve penguenler cemiyetinin önünde yaya geçidinde durdum. Ama geçen yayalar penguenler. Gagalarında birer balık var hepsinin. İşe giderken öğle yemeği diye yanlarına almışlar. Gökdelen inşa ediyor bu penguenler kutupda. Mütahitleri de bir martı. Kat karşılığı anlaşmışlar. Martı teras katını istemiş, rahat sıçar konarım demiş.

26 Temmuz 2018

çıkmak (6dk.)


Çıkmak istiyorum bu kafesten. O gri gorille aynı kafese neden beni koydunuz. Ben egoist adamım kafesi bile kimseyle paylaşmam. Hele evde kalmış bir dişi gorille hiç paylaşmam. Sabahları bana kur yapıyor. Ya değil goril, maymuna bile benzemem ben. Parfüm sıkıyor sabahları bir de o koca dudaklarına da pembe ruj. Gerçi gri gorilde pempe ruj fena değil ama olmaz kardeşim. Doğaya aykırı uzak dur. Luna parka gitmiştim balerine binmek için. Dön dön eteğinde dur. Yandan seyreden kazmalar geliyor aklıma, balerin yukarı dönünce altında donu var mı diye bakıyorlardı. Sanırım onlardan biri bu gorille burada nikahı kıyardı. Hatta pudra rimel falan alırdı goril makyaj yapsın diye. Çıkarın beni burdan diye bağırırken sürükleye sürükleye bir sarışın dilberi getirdiler kafese. Sustum anında. Göğsümü şişirdim ve hoşgelidin canım edasında bakış atıyordum ki goril kadına yumruğu gömdü. Boynu kırıldı, öldü anında. Üzüldüm ama gorilden de etkilenmedim değil.

kenef (6dk.)


Umumi bir kenef arıyordum yabancı şehirde. Ben kargo teslim etmek için gelmiştim. Bilmem ki Paris neresidir, ne nerdedir. Fransızcam var cezayirli kankamdan dolayı. Kargo ufak bir sarı zarf içinde, evrak var belli hafif çünkü. Eyfel kulesinin bekçisine teslim et dediler. Tamam da, koca meydanda bir kenef bulamazsam tam Eyfelin altına bırakıcam tüm yükümü. Bekçi temizler artık. Bahşiş vermesin kargo için. Bir kerede Roma teslimatında olmuştu bu. Ama adres aşıklar çeşmesiydi neyse ki. Gerçi havuza saldım diye karakolluk oldum ama çaresizdim ne yapayım. Koca Eyfelin altına biraz çalı diker insan ya. Ulu orta betonun üstünde ıkınmak da zor oluyor. Bekçi düdüğü çalarak koşuyordu bana doğru. Neyse kargosunu ayağıma kadar gelip kendi alacaktı hiç değilse.